adahadi

  Merhaba, Bugün sizlere yakın zamanda okuduğum bir kitaptan söz edeceğim. Adı “Mavi Yıldız”. Kitabı Dilge Güney yazmış. Okumamı annem önerdi, iyi ki onu dinlemişim. Kitabı gerçekten çok beğendim. Başta biraz önyargılı davranmıştım ama kesinlikle yanılmışım.  Kitapta en keyif aldığım şeyler yaşanan olaylar ve karakterlerin davranışlarının dile dökülme şekliydi. Çünkü olayların altında saklı bir sürü mesaj vardı. Bunu anladığımda günümüzde dünyada yaşanan olayların sebeplerini daha iyi kavradım. Karakterlerin duygu ve düşüncelerinin anlatım biçiminin yalın olmasıyla birlikte detayların da vurgulanma şekli çok hoşuma gitti.   Gelecekte yaşanabilecek olaylara değinilen bir kitap olduğunu söyleyebilirim. Hem geçmişte hem günümüzde yaşanılanlar konusunda aydınlatıcı ve bakış açısı değiştiren detaylar da var. Dünya’ya Mavi Yıldız adında bir kuyruklu yıldızın çarpacağı ve herkesin yok olacağı söyleniyor. İnsanların kurtarılması için Mars’ta yaşam projesi geliştiriliyor. Ama buna karşı

Merhaba, Bugün sizlerle Türkçe dersi için yazdığım düşünce yazımı paylaşacağım. Umarım beğenirsiniz. Her şey insanın kendini diğer canlılardan üstün kılması ile başladı. Tarih boyunca kendimizi doğanın ve hayvanların yöneticisi olarak gördük. Şu an öyle düşünmeye devam edenlerin sayısı oldukça fazla.   Ben kesinlikle buna katılmıyorum. Çünkü biz yaşamaya başlamadan önce gezegenimizde daha birçok canlı yaşam sürdü. Yani her şey bizim için yaratılmış olsaydı biz hep varolurduk. Ayrıca toplumun geneli hayvanları yarım akıllı veya zeka yoksunu olarak görüyor. Ben bu görüşün tam tersini savunuyorum. Çünkü bunca zamandır hayvanların çoğu bir şekilde farklı farklı koşullarda hayatta kalmayı başarmış.   Bizi hayvanlardan ayıran iki şey var. Geniş çaplı düşünebilmek ve maddi/manevi çoğu şeyi kategorize edebilmek. Bu özelliklere sahibiz çünkü doğduktan bir süre sonra yaratılan hayatı öğrenip içgüdülerimizin büyük kısmını kaybediyoruz. Hayvanlar içgüdülerini kaybetmedikleri için doğaya